12 Haziran 2012 Salı

ÇOK PROGRAMLI ANNE!!!

İlköğretim çağlarımda annemin bitmek, tükenmek bilmeyen enerjisine hayran olurdum. Hatta bu enerjiyi nereden bulduğunu bir türlü anlayamazdım. Bütün gün işte çalışır, akşam eve geldiğinde hiç vakit kaybetmeden mutfağa girer, harika yemekler hazırlardı. Tabi bununla da bitmiyor, ütü, çamaşır, bulaşık vs. bunların içinde. 2 çocukta cabası tabii ki.

Şimdi bu enerjiyi nereden aldığını çok iyi anlıyorum. Allah, kadına anne olduğunda bu enerjiyi otomatik olarak veriyormuş meğerse. Bir elinde market poşeti, diğer elinde çocukla eve çıkamayan babaya karşılık, her şeyi aynı anda düşünebilen bir anne oluyor evin içinde.

Sabah yataktan kalkar kalkmaz, anne kendini çok programlı moda alıyor. Bütün işler sırasıyla ve bütün yoğunluğuyla bekleyedursun. Hemen oracıkta uykusunu almış, günün tamamını oyunla geçirmek isteyen velette bulunuyor. Küçük adamın –oyunlar dahil- bütün ihtiyaçları giderildikten sonra uykusu için ayrılan 1 saatte koşu başlıyor. Artık işlerin neresinden tutarsan veya bu ara hazırlanmaya çalıştığım KPSS. Öncelik sırasına göre hemen bir plan çiziliyor ve işler başlıyor. Beni şaşırtan evlenmeden önce çalışırken sadece 1 saatte saçımla kıyafetimi hazırlayamazken bu hale gelmiş olmak.

Bu olayın bir üst versiyonu var ki akıllara zarar. Çalışan anneler!!! Bu konuda çok başarılı arkadaşlarım var. İş, çocuk, ev üçgeninde başarılı olup bir de kendilerine sosyal hayat çıkartıyorlar. Ben önlerinde saygıyla eğiliyorum.

Çocuk olayı zor, bana göre değil, daha erken diyenlere şiddetle katılırken, şu an şiddetle karşı çıkıyorum. Aynı anda 100 şey düşünmeyi, her sabah aynı güne farklı oyunlarla uyanmayı, çok yorulmayı, az uyumayı seviyorum. Çok programlı anne olmayı ayrıca seviyorum.

Beni ben yapan oğluma sağlık…

4 Haziran 2012 Pazartesi

Yoğrulmayan Organik Ekmek

Bloğuma Yeni Nesil Anne dememin birçok sebebi vardı;

Çocuk doğduğu an su verilir!
İlk yıkandığı suya tuz atılır(!)
Emziği bala batırın, emziğe alışsın!

gibi gibi birçok cümleye HAYIR dediğim için adım Yeni Nesil Anneye çıktı. Bende hiç gocunmadım, gayet memnun oldum. Ancak bunların yanında yeni nesil anneler olan bizlerin birde küreselleşen dünya ve kanserojen maddelerle savaşı çıktı. Çocuğa yedirdiğimiz yiyecekler organik mi? Kanserojen madde içerir mi? Besin değerleri yeterli mi? Malesef bu sorulara cevap vermek bir öncekiler kadar kolay olmuyor. Bu düşünceler içerisinde Alp Kaan'ın yediklerine özen gösterirken, ekmek mevzusuna takılmış bulunmaktaydım. Mutlaka tam tahıllı olmalı ve güvenilir yerden alınmalı. Evlenmeden önce fiks menüm olan tarhana çorbası-makarna ikilisinden başka birşey yapmayan ben Alp Kaan sayesinde ekmek yapamaz mıyım diye düşünmeye başlamıştım. Bu araştırmalarım sırasında devletsah.com sitesinde "Yoğrulmayan Ekmek" tarifiyle karşılaştım. Tam da bana göre tembel işi, gayet basit ve ev yapımı bir ekmek tarifi. Hemen denemeye karar verdim ve işleme koyuldum. Akşamdan mayaya bırakıp, sabah pişirdim ve sonuç mükemmeldi. Bu güzel tarifi kendi bloğumda da paylaşmak istedim. Sizlerde hem lezzetli hemde içinde ne olduğunu bildiğiniz bir ekmek yemek istiyorsanız denemenizi tavsiye ederim.

Hamuru için
  • 1,5 su bardağı un
  • 1,5 su bardağı tam buğday unu
  • 2 tatlı kaşığı instant maya
  • 1 tatlı kaşığı tuz
  • 1,5 su bardağı su 
Hazırlanışı
  1. Bütün kuru malzemeler karıştırılır.
  2. İçine su eklenip bir çatal ile tamamı ıslanana kadar karıştırılır.
  3. 6-8 saat ılık bir yerde mayalanmaya bırakılır.
  4. Pişirmeye karar verdiğinizde fırını 230 dereceye açıp, içine pişireceğiniz kapaklı kabı koyup 30 dakika ısıtın.
  5. Bu arada kamuru şöyle bir karıştırıp, yağlı kağıdın üzerine alıp, beklemeye devam edin.
  6. Tencere ısındığında hamuru yağlı kağıt ile birlikte tencerenin içine koyup kapağı kapalı şekilde 30 dakika pişirin.
  7. 30 dakika sonunda kapağı açıp, fırına sıcak su dolu bir kap koyarak 10 dakika daha pişirin.
  8. Tencereyi fırından çıkartır çıkartmaz ekmeği içinden alıp, bir ızgara üzerinde soğumaya bırakın.

Sonuç, gerçekten şahane oluyor. Alp Kaan ilk önce tadını sevmedi ama zamanla alıştı. Ya da başka şansı olmadığını anladı. Herşey onun için. Herşey onun sağlığı, mutluluğu için. Sizlere de afiyet olsun...